Kayan bir yıldız gibi düşsem aklına..
Bir dilek tutsan..
Sonra buğusu üzerinde bir sabaha uyansam Çengelköy’de..
Anlatsam rüyalarımı !!
Sakın bir söz söyleme..!!
45’lik bile olamadım bu gece..
Yalan da olsa..
Sen benim şarkılarımsın!!!
İşte yine kapıda Mayıs..
Mavinin burnu yine havalarda ..!!!
İlk kadehi sağlam yapıp,
On beş dakika sonra..,
Güzel olursun ya..
Gökyüzüne bakıp.. bakıp…
Herşeye rağmen
Hayat ne güzel..
Ne güzel .., dersin.., ya,
Ve ilk sigaranı yakarsın ya..!!
İşta tam olarak oradayım..
Haydi..
Kim olduğumu..,
Ne olduğumu anlat bana..
Söz…, dinleyeceğim.
Sözünü bölmeden..,
Noktasına virgülüne kadar..,
Söz bu sefer sövmeyeceğim mehtaba..
Sadece gözlerinden öpeceğim..
Söz veda yok..,
Haydi anlat bana
Günden çaldık..
Geceden çaldık.,
Biz havadan sudan çalarken..,
Aslında..,
Hayat bizden çalarken..,
Ve renklerimiz al’a çalarken..,
Geçtik.. gittik..
Mevlana misali..
Handan, hamamdan vazgeçtik..
Gün ışığındaki hissemize razı idik..
Ne yazık… onu da bulamadık..!!
Şu yalancı dünyadan geçtik gittik..
Gökyüzü ne kadar yeşil bu sabah..
Yerim yurdum ne kadar lezzetli..
Sivrice’de balık yemeğe geldik..
Yassı taşları dizmeye..,
Bu yaşta yine çocuk olduk..
Gökyüzü ne kadar yeşil bu sabah..
Çiçek kokusu var ellerimde..
Gözlerimde güneş var..
Hayat kaçtı gözüme..,
içimde bir kelebek,
Gece uykusuzlukları..,
Sabah sevinçlerim var..
Çiçek kokusu var ellerimde..
Dünya kaçtı gözüme.,
Asaf’a özlemim var..
Eski dostum Aytaç
Hala çocuk dostum Aytaç..
Bırak mızıka çalmayı..
Bak rakın bitmiş..
Bunca gecen.. saatler..günler içinde..
Belli degilmi gelişin..gidişin..
Bunca güzellik içinde..
Yazık değimli..,
Böylesine gülümseyişin..!!!
Razıyıdık !